Çift İlişkilerinde Döngüsel Çıkmazlar

Zaman zaman hepimiz ikili ilişkilerimizde zorlandığımız süreçler yaşarız. Bazen anlaşmakta zorlandığımız, tıkandığımız konular, iletişimi sağlıklı devam ettirmesi zor zamanlar söz konusu olabilir. Bazen bu meseleler öyle kronikleşir ki domino taşları gibi birbirini körükleyen çatışmalara sebebiyet verir. Bu çatışmalar büyür büyür ve büyür sonrasında içinden çıkılamaz bir duruma dönüştüğü hissiyatını verir. Bu da çiftlerde genellikle ilişkileri ve kendileriyle alakalı umutsuzluğa düşmelerine sebep olur. Aslında umut yok değildir. Yeter ki taraflardan biri adım atma cesaretinde bulunsun!
Adım atma cesareti çok kıymetlidir. Çünkü tartışmalarda haklı çıkmaya çalışmanın uzun vadede hem ilişkiye hem kişinin kendisine hem de varsa çocuklarıyla ilişkilerine pek çok zararları vardır. Tabi ki, taraflar bu kronik çatışma döngüleri içerisinde doğal olarak çok yıpranmış hissedebilirler ve bundan dolayı adım atmak gereksiz veya anlamsız gelebilir. Fakat şöyle bir durum vardır ki; kısır döngüleri kırmanın tek ve etkili yolu döngünün dışında davranışlarda bulunmaktır. Döngünün dışına çıkmak, ilişkisi için partnerine bir adım atmak bazen büyük bir fedakarlık olabilir. Bu fedakarlığın sonucunda eğer kişinin kendi ruhsal sağlığı ve partneriyle ilişkisi olumlu manada iyileşecekse döngüden çıkacak davranışlarda bulunmak çok iyi bir fikir olabilir.
Bu süreç içerisinde öncelikle kişinin kendini anlamaya çalışması, nerde neye ne tepki verdiğini nelere canının sıkıldığını fark etmesi birinci adımdır. Kişinin kendine dair farkındalık kazanması sancılı bir süreç olabilir bundan dolayı bunu yapmaktan kaçınıyor da olabilir. Çünkü farkındalık kazanmak kendi hatalarını fark etmeyi, pişmanlık, suçluluk, öfke, üzüntü gibi duyguları da beraberinde getirebilir. Bu duygular hissetmesi pek keyifli duygular olmadığından tarafların kendileriyle alakalı farkındalık kazanması zorlayıcı bir süreç olabilir.
Sonrasında kişinin asıl duygularını ve hissiyatını karşı tarafa saldırmadan ifade etmesi çok değerlidir. Bir şeyi söylemenin birçok yolu vardır. Kişinin duygularını ifade ederken partnerine empati yaptığını hissettirmesi ve nasıl hissettiğini sorması çok çok önemlidir. Aksi halde eski kısır döngüye tekrar girme ihtimali artacaktır. Suçlama sarmallarından çıkmak uzun soluklu bir süreç olabilir ve zaman zaman çiftler umutsuzluğa düşebilir. Bir süre sakin geçen bir aralıktan sonra tekrar çatışma yaşamak ilişkiye dair kaygıların devam etmesine sebep olabilir. Bu noktada çatışmaların olması aslında çok olağandır. Bu tür süreçlerden sonra çiftlerin geriye dönüp neleri değiştirdiklerine odaklanması çok elzemdir. Ve unutulmaması gereken bir diğer şey ise değişimim mümkün olduğudur. Umut vardır!
Psikolog Zeynep Beyza Erkılıç