Logo

Size iyi geleceğiz...


Icon

Telefon

+90 850 308 31 93

Icon

E-Posta

altunizade@isavak.org

Icon

Adres

Altunizade Mah, Kısıklı Cad. NO:51 Üsküdar / İstanbul

Bülten


Çocukların Duygularını Anlayan Ebeveynler Olmak

04 Ağustos 2025 Pazartesi
Blog Details

Ebeveynlerin çocuklarına yapabilecekleri en büyük iyiliklerden biri çocuklarını tüm duygularıyla kabul etmektir. Çocuklar duygularının görülmesine ihtiyaç duyarlar. Duygularının anlaşılması demek bir çocuk olarak neler deneyimlediklerinin anlaşılması demektir. Çocukların davranışlarının altında yatan duygular görülmediği zaman çocuklara etiketler yapıştırmak çok daha kolaydır. “Yaramaz” veya “haylaz” diye tanımlanan çocuklar belli bir süre sonra kendilerinin gerçekten yaramaz olduklarına inanırlar. “Yaramazlık” yapan bir çocuk tam da o anda hangi duyguyu deneyimliyor diye dikkat verilirse aslında hayal kırıklığına uğradığı ya da kıskançlık hissettiği fark edilebilir. Etiketlenerek büyüyen çocuklar kendi iç sesleri yerine hep başkalarının seslerini duyan yetişkinlere dönüşürler. Erken çocukluk döneminden itibaren duyguları fark edilip etiketi olmayan çocuklar ise duygusal zekası yüksek birer yetişkin olurlar.

Bütün duyguları kabul eden ama her davranışı kabul etmeyen ebeveynlerle büyüyen çocuklar, duygularını düzenlemeyi ve davranışlarının sorumluluklarını almayı öğrenirler. Anne babaların çocuklarının duygularını anlayabilmeleri için öncelikle kendi duygularını tanımaları gerekir. Duygusal zekası yüksek ebeveynler çocuklarının duygularını gözlemlemekte daha yetenekli olurlar. Çocuklara her davranışın bir sonucu olduğunu öğretebilen aileler ise sınır koyma konusunda sağlıklı yöntemleri daha iyi bilirler. Çocuklar duygularını regüle etmeyi anne babalarından öğrenirler. Bu yüzden anne babaların duygu regülasyonlarını sağlamayı bilmeleri gerekir. Çocukların duygularını tanımlayarak düzenlemeleri davranışlarını da kontrol etmelerini sağlar. Öfkelenince nasıl sakinleşeceğini bilemeyen çocuklar saldırgan davranışlar sergilerler ve artık “agresif” olarak etiketlenmiş olurlar. Kaygısı ile nasıl baş edeceğini bilemeyen çocuklar “aşırı çekingen” ismini çoktan almış olurlar. Çocukların duygular karşısında nasıl davranacakları konusunda yönlendirilmeye ihtiyaçları vardır. Tam bu noktada, ebeveynler rehberlik yapmak için en iyi adaylardır.

Duygu regülasyonu; duyguların tanınmasını ve anlamlandırılmasını, bu duyguların ifade edilmesini ve onlarla başa çıkma becerisini içerir. Bu beceri çocukların duygusal açıdan daha zeki ve sağlıklı olmalarına yardımcı olur. Duygu regülasyonunu öğrenen çocuklar arkadaşlarıyla daha iyi geçinirler, şiddete daha az meyil ederler, daha başarılı olurlar. Belki de en önemli olan ise olumsuz bir durumla karşılaştıklarında bu zorlukla daha kolay baş ederler ve daha hızlı kendilerini toparlarlar. Bu aynı zamanda hayal kırıklığı toleranslarının da yüksek olacağı anlamına gelir. Duygu regülasyonu becerisine sahip olmak için çocukların en temel ihtiyaçları duygu koçu ebeveynlerdir. Duygu koçluğu yapabilen anne babalarla büyüyen çocuklar kendi duygularına güvenirler. Problem çözme becerileri daha fazla olur. Ayrıca kendi duygularına ve yaşadıklarına saygı duyarlar ve kendilerine değer verirler.

Ebeveynlerin yapmaları gereken ilk şey duygu konusunda kendilerini daha iyi tanımalarıdır. Bu sayede çocuklarının da duygularını daha kolay fark ederler. Anne babalar duyguyu çocuklarıyla bir yakınlaşma fırsatı olarak görürlerse çocuklarına daha kolay yardım ederler. Bir kriz anını “kriz” olarak görmek yerine duygu regülasyonunu öğretebilecek bir an olarak görmek ebeveynlerin sakin kalmasını da sağlar. Zorlu bir deneyimin ardından çocukları empati yaparak dinleyen anne babalar etkin dinleme yöntemi sayesinde gerçekten de neler olduğuna dair fikir sahibi olurlar. Kendi duygularını düzenleyip çocuklarının da duygularını tanımladıktan sonra etkin dinleme aşamasını tamamlayan ebeveynler artık çocuklarının duygularını adlandırmaya yardımcı olma adımına geçerler. Duygularının anlaşıldığını hisseden çocuklar duygularını düzenlemeye başlarlar ve bu zorlayıcı deneyim karşısında nasıl daha farklı davranabileceklerine odaklanmak için hazır hale gelirler. Bu kısım anne babaların çocuklarıyla çözümler ve farklı yöntemler üzerine fikir alışverişi yapabilecekleri kısımdır. İşlevsiz davranışlar yerine daha sağlıklı çözümler üretirken hangi davranışların kabul edilebilir hangilerinin kabul edilemez olduğuna dair konuşmak için de bir fırsat doğar. Böylelikle, çocuklar için sınırı öğrenebilecekleri bir an oluşur.

 

Çocuklarına duygularını düzenlemeyi öğreten ebeveynlerin dikkat ettikleri bazı hususlar vardır. Duygu koçluğu yapan ebeveynler çocuklarının deneyimlerini dinlerken ağır eleştiride bulunmaktan kaçınırlar. Bazı zamanlarda çocukların yaşadıkları olaylar ve verdikleri tepkiler komik olur. Böyle zamanlarda bu ebeveynler dalga geçmekten uzak dururlar. Kesinlikle çocuklarını ya da diğerlerini küçümsemezler. Aynı zamanda, çözüm önerilerinde bulundukları kısımda çocukların fikirlerine değer verirler. Çocuklar bir zorluk karşısında ellerinden geleni yapsalar da işlerin yolunda gitmediği zamanlar olur. Duygu koçu ebeveynler başarıları küçük görmezler. Çocuklarını takdir ettikten sonra başka neler yapılabileceğine dair bir sohbet başlatırlar. Olayları çözmek adına yapılan konuşmalarda ebeveynler kendi hedeflerini dayatmazlar. Ortak bir hedef belirlemeye ve çocuklarının ihtiyaçlarına yönelik hareket etmeye özen gösterirler. Çocuklar için o anda “düşman” olarak gözükenlerin tarafını tutmamaya dikkat ederler. Yetişkin dünyasında “çocukça” olarak kabul edilen olayları anlamsız bulmazlar. Çocukları için ne kadar önemli bir mesele olduğunun farkındadırlar. Duygusal bağı önceledikleri için çocuklara “doğru” davranışları dayatmazlar. Tüm aşamaları uygulayan ve yapılmaması gerekenler konusunda hassas olan ebeveynler duygusal farkındalığı yüksek çocuklar yetiştirmekte başarılı olurlar.

Psikolog Elif Büşra Bozali Güneş