+90 850 308 31 93
altunizade@isavak.org
Altunizade Mah, Kısıklı Cad. NO:51 Üsküdar / İstanbul
Düşünsenize, ilk zamanlar sabah mesajları, küçük sürprizler, heyecanla beklenen buluşmalar… Şimdi yerini ortak takvimlerde planlanan market alışverişlerine, sessiz akşam yemeklerine ve “çocuklar uyuduktan sonra dizimizi izleyelim” rutinine bırakmış olabilir. Bu geçiş sandığınız kadar masum değil. Çünkü ilişkinin canlılığını koruyan temel şeylerden biri, çiftlerin birbirine duyduğu ilgi ve meraktır. Ve bu ilgi, flört davranışlarıyla beslenir.
Flört etmek, bir ilişkinin nabzıdır ve sadece bekarların işi değildir. Aksine, evli çiftlerin flört etmeye daha çok ihtiyacı vardır. Çünkü zaman içinde hayatın stresi, sorumluluklar, çocuklar ve geçim telaşı arasında eşler birbirini gözden kaçırmaya başlıyor. Birlikte geçirilen zamanın kalitesi azalıyor. İşte bu noktada devreye flört giriyor.
Flört, sadece romantik cümleler veya fiziksel yakınlık değildir. Aynı zamanda dikkat göstermek, esirgemek, birbirine küçük mutluluklar yaşatmak, eğlenmek, sürpriz yapmak, bazen sadece göz göze gülümsemektir. Ve en önemlisi, “sen benim için hâlâ özelsin” demenin davranışsal halidir.
Monotonluk genellikle fark edilmeden gelişir. Önce yoğunluktan ötürü konuşmalar azalır, sonra ortak aktiviteler zaman bulamamaktan ötürü ertelenir. Ardından çiftler duygusal olarak uzaklaşmaya başlar. Ve bir gün, birbirinin hayatına “eşlik eden” ama artık “katılmayan” iki insan haline gelirler.
Bu aşamada ilişkide görünmez bir boşluk oluşur. Çiftler hâlâ aynı evdedir, aynı sofraya oturur, aynı yatağı paylaşır ama kalpler ayrıdır. Bu duygusal uzaklık zamanla kırgınlıklara, yanlış anlamalara ve kopukluğa yol açabilir. Ne yazık ki birçok çift bu noktada "ilişkimiz eskisi gibi değil" demeye başlar ama işin kökenini anlamaz.
Psikoloji alanındaki araştırmalar, uzun süreli ilişkilerde romantizmin ve heyecanın korunmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Gottman Enstitüsü’nün 40 yılı aşkın süredir yaptığı çalışmalara göre, eşlerin birbirine ilgi göstermeye devam etmesi, ilişkinin uzun vadeli sağlığını belirleyen en önemli faktörlerden biri.
Ayrıca flört davranışları, beyinde dopamin ve oksitosin salgılanmasını tetikleyerek, mutluluk ve bağlılık hissini artırıyor. Yani küçük bir bakış, beklenmedik bir öpücük ya da spontane bir “hadi dışarı çıkalım” cümlesi bile ilişkinin kimyasını tazeleyebilir.
Monotonluğu kırmak zor değil ama emek ister. İşte size birkaç öneri:
Unutmayın, evlilik canlı bir organizmadır. Ona ne kadar özen gösterirseniz, o kadar gelişir. Flört etmek, ilişkinin başlarında doğaldır çünkü yenilik ve belirsizlik vardır. Ancak evlilikte
flört etmek, bir tercih ve çabadır. Ve bu çaba, ilişkinizi sıradanlıktan çıkarıp yeniden canlı bir hale getirebilir.
Belki bugün eşinize küçük bir not yazarsınız. Belki birlikte bir kahve içersiniz, geçmişteki bir anınızı yad edersiniz. Küçük ama anlamlı adımlar, ilişkide büyük değişimlere sebep olabilir.
Çünkü unutmayın: Evlilik sadece birlikte yaşamak değil, birlikte yaşlanırken de birbirine hayran kalabilmektir.
Klinik Psikolog Begüm Aslan