+90 850 308 31 93
altunizade@isavak.org
Altunizade Mah, Kısıklı Cad. NO:51 Üsküdar / İstanbul
Hiç kendinizi eşinizle hep aynı tartışmayı farklı konular üzerinden yaşarken buldunuz mu? Konu bazen para olur, bazen çocukların eğitimi, bazen de ev işlerinin paylaşımı… Ama tartışma ilerledikçe aslında hep aynı duygular, aynı kırgınlıklar ve aynı sonuçlar ortaya çıkar. İşte bu tekrarlayan döngülere “negatif döngüler” diyoruz.
Negatif döngüler, bir ilişkinin en yorucu ve yıpratıcı taraflarından biridir. Aslında iki taraf da iyi niyetlidir; kimse eşini kırmak için tartışmaya girmez. Ama iletişim biçimimiz, öğrenilmiş tepkilerimiz ve bastırılmış duygularımız bizi hep aynı çıkmaz yola götürür.
Döngü Nasıl Oluşuyor?
Negatif döngüler genellikle çok küçük bir kıvılcımla başlar. Konu basit görünebilir ama altta daha derin duygular tetiklendiği için hızla büyür.
Senaryo 1: İlgisizlik Algısı
Eş A, akşam işten gelen eşine “Bugün beni hiç aramadın” der.
Ama bu cümle eleştiri gibi duyulur.
Eş B savunmaya geçer: “Ama çok yoğundum, zaten hep bir şey buluyorsun.”
Bunun üzerine Eş A daha çok bastırır: “Benimle ilgilenmiyorsun artık!”
Eş B daha çok geri çekilir: “Ne yaparsam yapayım yaranamıyorum, o zaman susayım.”
Böylece bir taraf bastıran, diğeri kaçan olur. Döngü kapanır.
Senaryo 2: Ev İşleri Üzerinden Çatışma
Eş B eve geldiğinde ortalık dağınıktır. “Hiçbir şeye yardım etmiyorsun” der.
Bu noktadan sonra A küsüp odasına çekilir, B ise daha da öfkelenir: “Gördün mü, yine konuşmadan kaçtı!”
Burada dikkat ederseniz, tartışmanın konusu (telefon etmemek, ev işleri) değişse bile roller hep aynıdır:
Gottman’ın araştırmalarına göre (1999) çiftlerin yaşadığı sorunların yaklaşık %69’u çözülemeyen, yani kalıcı farklardan kaynaklanıyor. Bu noktada sorunların tamamen ortadan kalkması değil, onlarla nasıl başa çıkıldığı belirleyici oluyor.
Duyguların Görünmeyen Katmanı
Negatif döngülerin altında genellikle görünmeyen duygular yatar. Birçok çift terapisti (Sue Johnson, 2008 – Duygu Odaklı Terapi) bu döngülerin altında “Değerli miyim, sevilmeye devam edecek miyim?” gibi temel soruların yattığını vurgular.
Örneğin, “Bana hiç vakit ayırmıyorsun!” diyen bir eşin aslında hissettiği şey yalnızlık olabilir. Ama bu duygu öfke ya da eleştiriyle ifade edildiğinde, karşı taraf kendini saldırıya uğramış hisseder. İşte o noktada duygular yerine savunmalar konuşmaya başlar.
Döngüyü Fark Etmek İlk Adım
Bir dahaki tartışmanızda kendinize şu soruyu sorun: “Şu anda kavganın konusu ne olursa olsun, biz aslında hangi rolümüzü oynuyoruz? Ben bastıran mıyım, yoksa geri çekilen mi?” Bunu fark etmek, döngünün görünmez zincirlerini açmanın ilk adımıdır. Çünkü döngü fark edilmediği sürece taraflar hep birbirini suçlamaya devam eder.
Döngüden Nasıl Çıkılır?
“Sen hep böylesin” yerine “Ben kendimi böyle hissediyorum” demek, karşı tarafın savunmaya geçmesini engeller.
Gottman’ın çalışmalarına göre başarılı evliliklerin sırrı, tartışma sonrası onarım davranışlarıdır: özür dilemek, sarılmak, küçük bir espri yapmak bile tansiyonu düşürebilir.
Tartışma kontrolden çıkıyorsa 20 dakikalık bir mola vermek, duyguların yatışmasını sağlar. Ama unutmayın: mola kaçış değildir, geri dönüp konuşmak gerekir.
“Bana vakit ayırmıyorsun” yerine “Beraber daha çok zaman geçirmek istiyorum çünkü seninle bağ kurmaya ihtiyacım var” demek, aynı mesajı daha yumuşak şekilde iletir.
Sonuç
Negatif döngüler, hemen her evlilikte var. Önemli olan bu döngülerin sizi yönetmesine izin vermemek. Çiftler döngüyü fark edip onun karşısında “biz” olarak durduklarında, ilişkiyi yeniden güven ve yakınlık üzerine kurabilirler.
Unutmayın, tartışmaların amacı “kazanmak” değil, birbirinizi daha iyi anlamaktır. Belki de bir dahaki tartışmanızda kendinize şu soruyu hatırlatın: “Biz gerçekten kavga mı ediyoruz, yoksa aynı döngünün içine tekrar mı düştük?”
Klinik Psikolog Fatma Begüm TURANOĞLU